TAKSİM, TOPLUMSAL BİR İSYAN!..
Aysun Kayanın Sina Çıladırla yaptığı aylık röportajların sekizincisi
.Başbakanın ABD gezisi
. Mayıs ayının en önemli olayı
.Çekilme ne getirecek
.Ereğli Belediye meclisindeki olaylar
.Ereğli kendisine yabancılaşıyor
.Medya
----------
Arkadaşımız Aysun Kayanın Sina Çıladırla yaptığı aysonu röportajlarının sekizincisini sunuyoruz.
Aysun Kaya (AK)- Sayın Çıladır, Başbakan Erdoğanın apar-topar çıktığı ABD gezisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sina Çıladır (SÇ)- Sayın Başkan Suriye konusunda sıkıştı. Suriyede ABDnin taşeronluğunu yapmak, ağır faturalar çıkartmaya başladı Türkiyeye
Esadın bir an önce devredilmesi AKPnin en acil sorunu haline geldi, hatta PKK sorununu da geride bıraktı! Başbakan, ABDye Suriyeye askeri müdahale olasılığını test etmek için gitti. ABD Suriyeye asker gönderir mi, göndermez mi? ABD ile Türkiye ortak bir operasyon düzenleyebilir mi? Bunları Obama ile yüzyüze konuşmak için gitti
Ama bolca nasihatten başka bir şey alamadı! Rusya ile Çinin tepkisi üzerine Suriye sorunun masaya yatırılması gündeme geldi. Üç dev, Rusya ile Çin ve ABD, Suriyenin ve Ortadoğunun geleceğini birlikte dizayn edecekler! 18 ve 19. yüzyıllarda Avrupanın devleri, Afrikanın zenginliklerini aralarında anlaşarak yağmalaşmışlardı! 20. yüzyılın başından da (1914) savaşında
Buna, o dönemde, kolonyalizm (sömürgecilik) deniliyordu. Bugünse neo-kolonyalizm ya da yeni sömürgecilik adı altında aynı şey yapılıyor! Güçlüler güçsüzleri parçalayıp yutuyor! Ortadoğuyu konuşursak, petrol çıkarları için!..
AKPnin yönetimindeki Türkiyenin Suriye konusundaki tavrının çok önemi yok. Başbakan iki yıldır Esad için devrildi-devriliyor edebiyatı yapıyor ama kendi gücüne güvenerek değil! BMye, ABDye güvenerek! Şimdi güvendiği dağlara kar yağmaya başladı! Zaten ünlü özdeyiştir: El gücüyle gerdeğe girilmez!..
(AK)- Türkiye masada yer alır mı?
(SÇ)- Alır almasına da, çok çok raportör pozisyonunda
(AK)- Mayıs ayının en önemli olayı neydi sizce?
(SÇ)- Reyhanlı saldırısı ile Taksim olayları!.. AKPnin en büyük hatası, özellikle ABDye güvenerek Suriye batağına balıklama dalması oldu! Sanıldı ki çok çok birkaç ay içinde devrilecek, onun yerine Sünni Müslüman Kardeşlerin ağırlığında bir hükümet kurulacak. Türkiye de muhaliflere yaptığı yardımlar ile sınır komşusu sıfatıyla petrolden, aslan payı olmasa bile, sırtlan payı alacak! Yakılan yıkılan Suriye kentlerinin yeniden yapımında Türk müteahhitleri imtiyazlı konuma gelecek. Sınır ticareti ivme kazanacak
Ama ne yazık ki bu hayalci senaryo, beklendiği gibi boş çıktı! Türkiye 200 bin Suriyeli mülteci ile Ortadoğunun terör batağında el elde baş başta kaldı!..
Düşünsene, Suriye sınırı delik-deşik! Giren çıkan belli değil! Ortadoğunun namlı terör örgütleri; Müslüman kardeşler, Hizbullah, El- Kaide, onun bir kolu olan El-Nusra ile CIA ve MOSSAD gibi gizli servisler, Hatay ve çevresinde cirit atıyorlar!.. Reyhanlı saldırısının El-Kaide kökenli El-Nusra tarafından düzenlendiğinin ortaya çıkması, tam bir skandaldır! Esada karşı savaştığı bilinen bu terör örgütünün direkt veya dolaylı yollardan Türkiyede yardım alması olasılığı büyüktür çünkü! Bir tür Truva atı olayıdır bu! Zaten bilindiği kadarıyla Ortadoğu kökenli dinci terör örgütlerinin istikrarlı bir çizgileri de yoktur. Mezhepçilik temel ilkeleri olmasına rağmen, kimi zaman karşı mezhepten bir devletle de işbirliği yapabiliyorlar. Bunun son örneği, Hizbullahın Esadla el ele vermesidir!..
AKP, çok ama çok tehlikeli bir yolda!.. Üstelik, yapayalnız!..
(AK)- PKKnın çekilmesi ne getirecek?
(SÇ)- Çekilme de bir muammaya dönüştü! Yandaş gazetelerde bir takım fotoğraflar yayınlanıyor, röportajlar yeralıyor. Ama örneğin TSK, benim çekilmeye ilişkin bilgim yok diyor! Yani, güvenlik güçleri, üç maymun pozisyonunda, sınır güvenliğimiz PKKya emanet!..
Esas film, çekilmenin bitmesinden sonra kopacak bence! PKK diyecek ki, tamam gerillarımı çektim, şimdi sıra sizde, taahhütlerinizi yerine getirin! O zaman belli olacak Vehbinin kerrakesi!
(AK)- Taksim Gezi olayları?..
(SÇ)- Türkiyenin tarihinde benzeri bir olay yok. Bu bir toplumsal patlama!. Spontane bir olay! Ama, özünde ideolojik!. İdeolojik, çünkü, direnenler, AKPnin din eksenli dönüştürme programına tavır alıyorlar! AKPnin programı, toplum yaşamına müdahaleyi zorunlu kılan bir program! Kişisel özgürlüğü kısıtlayan, hiçe sayan bir program!
Tepkiler, ilk bakışta, kişi haklarına, özgürlüklerine müdahaleye karşı! Ama, bunlar AKPnin dönüştürme programının nüansları! Tepkiler, bu nedenle, aslında programa!.. Yani AKPye!.. Başbakanın buyurgan, herkese tepeden bakan, hakaret eden tavrı, tepkinin çabuk olgunlaşmasına yol açtı. Tek sorun, toplumsal tepkiyi organize hale getirecek siyasal önderlik!. Muhalefet partileri, gençlik kitlelerinin yaptığı bu şahane asisti de gole çevirmezlerse işimiz iştir doğrusu!..
(AK)- Gelelim bize.. Ereğli Belediyesindeki olayları nasıl yorumluyorsunuz?
(SÇ)- Bir tür köleliğe isyan bu! Meclisin hiç değilse yarısının, Başkanın otomatik oy makinesi olma kişiliksizliğine tepki! Bu işin biçimi! İçerik daha önemli. Çünkü isyan, kişisel çekişmelere dayalı değil! Ereğlinin çıkarlarına dayalı! Arsa satışına konulan tepki gibi!.. Posbıyıkın Tek Adam profili eridi artık! Tek Adam yönetiminin mihenk taşı çatladı, gerisi gelecektir! Ama benim gönlüm, Posbıyıka yönelik çok haklı, muhalefete rağmen, olayın linçe dönüşmemesidir. Bunda, Posbıyıkın tavrı belirleyici olacak. Posbıyık dostumuz, hala vakit varken, hotzotu bir yana bırakıp köklü bir özeleştiri yapmalı ve haksızlık yaptığı muhataplarından özür dilemelidir. Hatalardan rücû etmek, erdemdir!..
(AK)- Ay sonuna doğru Ereğli Gazeteciler Derneğinin yaptığı kamuoyu açıklamasına ne diyorsunuz?
(SÇ)- Çocuklar haklı! Ereğli, yerli-yabancı holdinglerin yağma sofrasına döndü! Esnaf perişan. Lüks tüketim pompalaması ekonomik ve sosyal dengeleri olumsuz şekilde etkilemeye başladı. Ereğli, kendisine yabancılaşıyor!.. Kentin özgünlüğü kalmadı! Akdenizin kıyı kasabalarına döndü! Şu var ki Ereğli bir turizm yöresi değil; festivallerdeki gel-gitler dışında ilçeye kimsenin geldiği yok. Yani, Ereğli kendini tüketiyor! Bir tür lale devri yaşanıyor sanki! Posbıyık dostumuz bu yabancılaşmanın baş mimarıdır!..
Özetle EGD haklı. Ama, yine de geç kalmış bir tepki bu! Özellikle basına yönelik ayrımcılık konusunda! EGD bu konuyu ivedi olarak Belediye Meclisine taşımalıdır! Basına adeta sadaka havasında dağıtılan para, halkın parasıdır sonuçta!..
(AK)- Teşekkür ediyorum.
(SÇ)- Ben de
Haber :